İstanbul'un Simgesi Galata Kulesi

İstanbul’un simgesi Galata Kulesi, İstanbul’u ziyaret edenlerin olduğu kadar şehirde yaşayanların da uğrak yeridir. İstanbul şüphesiz dünyanın en eski kentlerinden bir tanesidir. Yaklaşık olarak 8 bin yıllık bir yerleşim yeridir. Böylesi uzun süreli bir geçmişe sahip olan ve hâlâ varlığını sürdüren topraklarda binlerce yıllık tarih de yatmaktadır. Kimi zaman bu tarihi bizlere taşıyan yapılar bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de hiç şüphesiz Galata Kulesi'dir. Galata Kulesi İstanbul'un simgelerinden birisine dönüşmüştür. Daha uzaktan, ara caddelerden size göz kırpması ile ruhunuzu okşayabilmektedir. Böylesi muazzam bir yapının hâlâ ayakta duruyor olması insana inanılmaz bir coşku katmaktadır. Kule öylesine muhteşem bir yapıya ve elbette İstanbul manzarasına sahiptir ki, sırf onu görmek için kente gelen turist sayısı oldukça fazladır.

İstanbul’un Simgesi Galata Kulesi

Kendisinin şahit olduğu pek çok güzellik dışında o da misafirlerine güzel anlar yaşatmıştır. Herkesin hikâyeler biriktirdiği kule 5. yüzyıldan beri ayakta ve şehrin simgesi olmaya devam etmektedir. 507 senesinde Bizans İmparatoru Justinianos tarafından fener kulesi olarak yaptırılmıştır. Ancak tarih 1348'i gösterdiğinde, Cenevizliler tarafından eklemeler yapılmıştır. 1445 senesinde de yükseltilmiştir. Osmanlı'ya gelindiğinde farklı amaçlar için kullanılmış olan kule 17. yüzyıl itibarı ile yangın kulesi olarak hizmet vermiştir.

Özellikleri

Galata Kulesi duruşu, görkemi, tarihi, manzarası ile ve pek çok güzel yanı ile her yüzyılda ilgi çekmiştir. Günümüze kadar dayanabilmesinin nedeni elbette restore edilmesi yanı sıra sağlam temeller üzerine atılmış olmasıdır. 9 kat barındıran kule tam 63 metre yüksekliktedir. Yapılan ölçümler 10 bin ton ağırlığında olduğunu göstermektedir. İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde yer almakta ve bulunduğu semtten adını almaktadır. Ülkemizdeki Romanesk mimarinin de en önemli özelliklerini barındıran tarihi eserlerden birisidir.

Turistik Yapısı

Günümüzde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından sahiplenmiş olan kule müze olarak kullanılmaktadır. Her zaman önünde büyük kuyrukların olduğu Galata Kulesi için, tepesine ilk kez çıkan iki sevgilinin evleneceği söylenmektedir. Bir zamanlar fener kulesi, zindan, yangın kulesi gibi farklı yapılara bürünen kulenin romantik yanı da tarihte yerini almaktadır. Elbette bunca yıldır ayakta olan bir yapı olarak üzücü olaylara da tanıklık etmiştir. Şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın, oğlunun kuleden atlayarak intihar etmesi belki de günümüz tarihi açısından kulenin tanıklık ettiği en acı olaylardandır.